mahkum etmek

Bedeutungen von dem Begriff "mahkum etmek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 22 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	mahkum etmek	condemn v.
The traitor was condemned to life imprisonment. Vatan haini şahıs ömür boyu hapse mahkum edildi. More Sentences
General
2	General	mahkum etmek	convict v.
Naturally, the principle that it should not be possible to convict someone twice for the same crime is fundamental. Doğal olarak bir kişinin aynı suçtan iki kez mahkum edilemeyeceği ilkesi esastır. More Sentences
3	General	mahkum etmek	doom v.
Is it true that, in so doing, we are busy dooming the whole of this peace process to failure? Bu şekilde barış sürecinin tamamını başarısızlığa mahkum etmekle meşgul olduğumuz doğru mu? More Sentences
4	General	mahkum etmek	condemn v.
Her royal title condemned her to a life in secrecy. Hanedan mensubu oluşu onu gizlilik içinde geçen bir hayata mahkum etmişti. More Sentences
5	General	mahkum etmek	sentence v.
The murderer was sentenced to life imprisonment. Katil ömür boyu hapse mahkum edildi. More Sentences
Law
6	Law	mahkum etmek	condemn v.
We do not agree with the exclusive determinism for women, which condemns them for the rest of their lives. Kadınları hayatlarının geri kalanı boyunca mahkum eden dışlayıcı determinizmi kabul etmiyoruz. More Sentences
7	Law	mahkum etmek	sentence v.
It is in Serbia’s interests to be allowed to sentence some war criminals in Serbia itself. Bazı savaş suçlularının Sırbistan'da mahkum edilmesine izin verilmesi Sırbistan'ın çıkarına olacaktır. More Sentences
Common Usage
8	Common Usage	mahkum etmek	damn v.
General
9	General	mahkum etmek	oblige v.
10	General	mahkum etmek	imprison v.
11	General	mahkum etmek	rap v.
12	General	mahkum etmek	adjudge v.
13	General	mahkum etmek	emprison [obsolete] v.
14	General	mahkum etmek	dempne v.
15	General	mahkum etmek	detest [obsolete] v.
16	General	mahkum etmek	consecrate [obsolete] v.
17	General	mahkum etmek	constrain v.
Phrasals
18	Phrasals	mahkum etmek	clap up v.
Law
19	Law	mahkum etmek	sentence or convict v.
20	Law	mahkum etmek	confine v.
21	Law	mahkum etmek	forejudge [obsolete] v.
Slang
22	Slang	mahkum etmek	lag v.

Bedeutungen, die der Begriff "mahkum etmek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 27 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	idama mahkum etmek	condemn to death v.
In Iran last week, a woman was condemned to death by stoning for adultery. Geçtiğimiz hafta İran'da bir kadın zina yaptığı gerekçesiyle taşlanarak idama mahkum edildi. More Sentences
Phrasals
2	Phrasals	(birini bir şeye) mahkum etmek	condemn (someone) to (something) v.
This could result in them being condemned to long-term poverty and deprivation. Bu da onların uzun vadeli yoksulluk ve yoksunluğa mahkum edilmesiyle sonuçlanabilir. More Sentences
3	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeye) mahkum etmek	doom (someone or something) to (something) v.
Women and children are being traded like goods and doomed to prostitution. Kadınlar ve çocuklar mal gibi alınıp satılıyor ve fuhuşa mahkum ediliyor. More Sentences
General
4	General	hapse mahkum etmek	commit to prison v.
5	General	birini cinayetten mahkum etmek	convict someone of murder v.
6	General	yeniden mahkum etmek	reimprison v.
7	General	işaretlercesine seçmek, tayin etmek veya mahkum etmek	mark v.
8	General	önceden mahkum etmek	foredoom v.
Phrasals
9	Phrasals	-den mahkum etmek	convict someone of something v.
10	Phrasals	birini bir şeye mahkum etmek	condemn someone to something v.
11	Phrasals	-a mahkum etmek	doom to v.
12	Phrasals	-e mahkum etmek	condemn to v.
Colloquial
13	Colloquial	yeterli delil olmadan birini mahkum etmek	railroad v.
14	Colloquial	yeterli delil olmadan (birini) mahkum etmek	railroad (one) v.
Law
15	Law	iskoç mahkemelerinde sanık aleyhine mevcut olan delilin sanığı mahkum etmek için yetersiz olduğunu gösteren karar	not proven n.
16	Law	yeniden mahkum etmek	reconvict v.
17	Law	gıyabında mahkum etmek	sentence in absentia v.
18	Law	göz hapsine mahkum etmek	bind over v.
19	Law	idama mahkum etmek	condemn to death v.
20	Law	müebbet hapse mahkum etmek	life sentence v.
21	Law	tekrar mahkum etmek	resentence v.
Religious
22	Religious	ebedi cezaya mahkum etmek	damn v.
23	Religious	cehennem azabına mahkum etmek	damn v.
Military
24	Military	mahkum olarak kabul etmek	give quarter v.
Archaic
25	Archaic	yabancı mahkemeye başvurmaktan mahkum etmek	praemunire [uk] v.
26	Archaic	önceden mahkum etmek	predoom v.
Slang
27	Slang	(tecavüz etmek amacıyla) duş alan mahkumlara saldıran mahkum	shower hawk n.